Game of Thrones'a dair 5 sıkı teori
Karakterleri, haneleri, gelenekleri, savaşları, geçmişi ve geleceği ile George R. R. Martin'in yarattığı bu dünyaya hayran olmamak çok zor. Hele ki Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit'ten sonra boşluğa düşenler için. Bitmesini hiç ama hiç istemediğimiz, yine de ne olacak diye meraktan çatladığımız dizi bu hafta sonu 7. sezonunun finalini yapacak ve son sezona doğru büyük bir bekleyişe geçilecek.
Game of Thrones konuşmak ister arkadaş ortamı, ister sosyal medyada olsun büyük keyif. Kitabı okuyanla ve dizinin geçmişini iyi bilenle olunca tadından yenmiyor. Aşağıya sıraladığım 5 teoride de dizinin geçmişine dair önemli bilgiler ve detaylar bulunuyor. Eğer sadece diziyi izleyip buraya geldiyseniz okuyacaklarınıza şaşırabilir, ve bolca yeni şey öğrenebilirsiniz.
Dikkat: SPOILER.
Ha bu arada, gözünüze takılan bir hata olursa ses etmekten çekinmeyin.
1- Duvar yerle bir edilecek
Duvar'ın binlerce yıl önce İnşaatçı Brandon tarafından yapıldığına inanılıyor. Kendisi aynı zamanda Stark hanesinin kurucusu ve Kıştepesi'nin de mimarı. Duvar fiziksel olarak devlerin yardımıyla yapılmış. Ormanın Çocukları ise insan olmayanın geçememesi için buzların temellerine büyü yapmış. Duvar'ın yapımı sırasında kuzeyde kalanlara Yabani adı verildi.
Binlerce yıl boyunca Yedi Krallığın bütün haneleri nesiller boyu Gece Nöbetine adam yolladı. Bizim dizide izlediğimiz sıralarda Nöbet genel olarak hırsız, katil ve tecavüzcü gibi tiplerden oluşsa da zamanında Nöbet'e soylu kişilerin gitmesi onurlu ve sık görülen bir davranıştı.
Her neyse. Şu ana kadar izlediğimiz 7 sezonda en büyük tehdit olarak hep Ak Gezegenler ve Night's King aktarıldı. Güney'deki bütün savaşlar, Kuzey'dekine oranla önemsiz ve gereksizdi. Hatırlarsanız 3 Gözlü Kuzgun'un mağarası ak gezenlerin girmesini engelleyen bir büyü ile korunuyordu. Duvar'ı koruyan büyünün bir benzeri. Night's King bizzat gelip o büyüyü yerle bir etmişti. Bir elde, Duvar'ın büyüsünün de aynı şekilde bozulma potansiyeli var.
Diğer elde, Duvar yıkılmadığı ve ak gezegenler geçemediği sürece orduları ne kadar büyük olursa olsun Night's King ne kadar büyük bir tehdit olabilir ki? Duvar yıkılmadıkça hiçbir güneyli lord, buna Jon Snow da dahil, ordusunu Duvar'ın kuzeyine çıkarmaz. Yani ak gezegenler ile açık meydan savaşı olmaz. O yüzden bu gerçek tehdidin yaşanabilmesi için Duvar'ın mutlaka yıkılması gerekiyor.
2- Cersei ve Jaime Targaryen
Aynen. Şimdi... kitapların birinde Daenerys'in gördüğü bir rüyada abisi Rhaegar gelip ''Ejderin üç başı var.'' diyordu. Bunu bir kehanet olarak da sayabiliriz. Fatih Aegon, Westeros'u fethederken üç ejderhası vardı. Diğer ikisini iki kız kardeşi sürüyordu. Targaryen sembolünde de ejderhanın üç başı var. Daenerys'in de üç ejderhası var. Dany'i cebe atalım. İkinci olarak en büyük adayım tabii ki Jon. 7. sezon 5. bölümde Dragon ile olan sahnesinden dolayı ikinci baş olarak onu sayabiliriz.
Üçüncü ise başlığa yazdığım Jaime. Çılgın Kral Aerys Targaryen döneminde Kral'ın Eli olarak Tywin Lannister görev yapıyordu. Uzun yıllar hizmet etti ve Yedi Krallık çok iyi durumdaydı. Herkes bu refah ve barış dolu yılların sebebi olarak Kral'ı değil, Tywin'i görüyordu. Kral ise bunu kıskanmaya başladı. Tywin, Kral'ın Eli olmadan önce küçük konseyde danışman olarak görev yaptığı yıllarda Joanna ile evlendi. Düğün gecelerinde ise Kral Aerys, Joanna'ya tecavüz ederek ikizlerle hamile bıraktı. Tywin bunu sineye çekti, yıllarca haberi yokmuş gibi davrandı ve Kral'ın Eli olmaya kadar yükseldi ancak intikamını hiçbir zaman unutmadı.
Daha sonra Tyrion dünyaya geldi. Cüce, sakat ve yüz karası bir evlat. Tywin Lannister'ın tek gerçek evladı. Bir tarafta mükemmel ikizler Cersei ve Jaime, diğer tarafta Küçük Şeytan Tyrion. Kral Aerys'in ruh hastası davranışları sonrası Tywin görevini bıraktı ve Casterly Kayası'na çekildi.
Rhaegar Targaryen'ın Lyanna Mormont'u kaçırması üzerine Robert Baratheon yanına Ned Stark ve Jon Arryn'i alarak isyan başlattı. Yapılan onlarca savaş sırasında Kral Aerys'ten davet almasına rağmen hiçbir taraf seçmeyen Tywin Lannister, isyanı Robert'ın kazanacağının kesinleşmesi üzerine ondan önce bizzat kendisinin liderlik ettiği orduyla Kralın Şehri'ne giderek şehri ele geçirdi ve Sör Gregor Clegane'e, Elia Martell'e tecavüz edip öldürmesini emretti. Çünkü intikam bunu gerektirir.
Jaime'e gelelim. Jaime'nin Azor Ahai olma ihtimali hiç de düşük değil. Kehanete göre Azor Ahai, karanlığa karşı olan savaşta insanlığın son kahramanı olacak. Kehanette Azor Ahai, Ak Gezen tehlikesini yenmek için bugüne kadar ki en güçlü kılıcı yapar. Kılıcın adı Lightbringer. İlk denemesinde kılıcı suya batırır ancak çatlar. İkince denemede bir aslanın kalbine saplar ancak yine çatlar. Son denemesinde sevdiğinin kalbine saplar ve başarılı olur. Burada kılıcın sembolik olma ihtimali çok yüksek, o yüzden kelimenin tam anlamıyla almayın.
İlk deneme için Brienne Tarth öne sürülüyor. Kendisi safir rengi sularıyla ünlü olan Safir Adalarından. Jaime için Brienne'in yeri baya ayrı. Ancak ne yazık ki ilk deneme ve Brienne Tarth ilişkisi pek güçlü bir bağ oluşturamıyor. İkinci deneme aslanın kalbi. Lannister hanesinin sembolü aslan. Geriye kalan tek gerçek aslan, yani Lannister ise Tyrion. Jaime, Tyrion'ı öldürecek. Son deneme ise Cersei'ye bağlanıyor. Jaime, sevgilisi ve aşığı Cersei'yi öldürecek. Böylece ejderin üçüncü başı olarak da geriye Jaime Targaryen kalıyor.
Bu teorinin doğru olması hâlinde dizinin sonunda Jaime, Kralını (Aerys), Kraliçesini (Cersei), aşkını (Cersei), kız kardeşini (Cersei), babasını (Aerys), üvey kardeşini (Tyrion), en yakın arkadaşını (Tyrion?) ve Azor Ahai olduğu için Night's King'i öldürmüş oluyor.
Bir not daha. Teorinin doğru olması hâlinde Yedi Krallık tarihi boyunca damarlarında Targaryen kanı dolaşmadan Demir Taht'a oturan tek kişi Robert Baratheon olacak çünkü Jaime ve Cersei birer Targaryen ve Robert'tan sonra tahta geçen Joffrey ve Tommen, Jaime ve Cersei'nin çocukları. Tarih boyunca asil kanı korumak için Targaryenler öz kardeşleri birbiriyle ilişkiye sokuyordu, Jaime ve Cersei'nin de istemeden buna uyması baya manidar. Ayrıca son bölümde gördük ki Daenerys hafiften Jon'a abayı yaktı. Olur da ikisi birbirine tutulursa onlar da Targaryen geleneğine uymuş olacak.
Maalesef ben bu teoriyi yazdıktan sonra ejderhalardan biri patates oldu ama olsun, teoriyi sevdiğim için kalsın.
3- Ned Stark aslında ölmedi
Evet bu baya aşırı. Çünkü adamın KAFASININ vücudundan AYRILIŞINI izledik. Muhtemelen de doğru değil ancak buna teoriyi anlattıktan sonra değineceğim. Şimdi olay şu. Ya idam edilen kişi Ned Stark değilse?
Ned Stark, idam edilmeden önce zindanda tutuluyordu. Arya, Kralın Şehri'nden mahkum olarak Duvar'a doğru götürülürken Ned Stark'ın yer aldığı zindandaki mahkumlarla birlikte seyahat ediyordu. O mahkumlar arasında Jaqen H'ghar da vardı. İsimden çıkaramadıysanız Yüzsüz Adam olarak da tanıyabilirsiniz. Jaqen izleyicilerin en sevdiği karakterlerden biri. Gizemli, çok yetenekli bir suikastçi, sessiz, tecrübeli, bilge...
Ben sezonlardır ilk sezonda nasıl yakalandığını merak ediyorum. Çünkü adam cidden boru değil. Teoriye göre Ned Stark ve Jaqen zindanda beraberlerdi. Jaqen gibi birinin bilerek yakalanmış olması bana daha olası geliyor. Varys'in ayarladığı tezgahta Jaqen ve Ned yer değiştiriyorlar. Daha doğrusu, Jaqen, üçüncü bir kişinin Ned'in yerine geçmesini sağlıyor.
Bu isim ise Arya'nın kılıç ustası Sör Syrio Forel. Kendisini gördüğümüz son sahnede elinde tahta kılıçla muhafızlar ve Sör Meryn Trant'ın karşısındaydı ama ölüm sahnesini hiç görmedik. Orada bir açık kapı bırakıldı. Aynı şekilde Sör Syrio da Ned Stark ve Jaqen'in yanına zindana gönderildi.
Dizinin ilerleyen sezonlarında Ned Stark'ın cesedi hakkında iki kere çok net konuşuldu. Birinde Catelyn Stark, Cersei tarafından kendisine gönderilen kutuda, kemiklerin olması gerektiğinden daha küçük olduğuna değinmişti ve Sansa, Joffrey tarafından babasının mızrağa geçirilmiş kafasına zorla bakarken Ned Stark'a benzemediğini söylemişti. Ayrıca kitaplarda da birkaç kere cesedin, Ned Stark'a pek benzemediği belirtilmişti.
Yani Sör Syrio, zindanda Ned Stark'ın yerine geçerek onun yerine idam edildi. Evet, Sör Syrio da aynı Jaqen gibi Yüzsüz Adam inancına sahipti. Teori aslında bu noktada iki dala ayrılıyor. Ya Sör Syrio, Ned'in yerine geçip idam edildi. Ya da Jaqen, Ned'in yerine geçti, Sör Syrio ise Jaqen'in yerine geçip Arya'ya yardım etmeye devam etti. Bu yüzden Jaqen'in ''Sadece bir tanrı var ve bu kız onun adını biliyor.'' cümlesi ile Sör Syrio'nun ''Sadece bir tanrı var, adı Ölüm.'' cümleleri birbirine tesadüf olamayacak derecede benziyor. Bu iki cümle de Arya'ya söylendi.
Peki Ned Stark bu zamana kadar neredeydi? En iyi ihtimalle Varys'in yardımları sayesinde bir yere saklanıp gölgelerden çıkma zamanının gelmesini bekliyor.
Diyelim bu teori doğru çıktı. Ned Stark'ın bu noktadan sonra ne kadar işlevsel bir karakter olabileceğinden pek emin değilim. Kuzey'de her ne kadar Targaryen olsa da bir kral var. O olmadı Sansa var. Gerçek bir Stark. Yani Ned ortaya çıkarsa bi' işe yaramayacakmış gibi. Ama böyle devasa bir ters köşe yaptılarsa vardır bir bildikleri.
4- Jon Snow'un doğumunu Brandon Stark sağladı
Bu bana göre en güçlü teorilerden biri. Bran'in Üç Gözlü Kuzgun olduktan sonra sahip olduğu güç cidden devasa bi' şey. Hem geçmişe gidebiliyor, hem de geçmişteyken günümüzü manipüle edebiliyor. Hodor ile bunun en büyük örneğini gördük.
Jon Snow meselesine gelecek olursak Robert Baratheon'ın isyanının başlama sebebine gitmemiz lazım. İsyan, Rhaegar Targaryen'ın Kral Aerys, Ned Stark, Robert Baratheon vs. Westeros'un en büyük isimlerinin yer aldığı Harrenhal turnuvasında bütün rakiplerini eledikten sonra Aşk ve Güzellik Kraliçesi olarak resmi eşini değil, Lyanna Stark'ı seçmesi ki o anda Lyanna ve Robert nişanlıydı, ve beraber kaçmalarıyla başlıyor. Halk arasında bu durum Rhaegar'ın Lyanna'yı kaçırıp, tecavüz edip öldürmesi olarak bilinir. Ancak Rhaegar ve Lyanna turnuvadan önce birbirine aşık olmuştur ve iki tarafın da rızasıyla evlenmişlerdir. Hatta bu evlilik geçerlidir.
Dizinin bu sezonunun beşinci bölümünde Gilly, okuduğu kitapta bir üstatın Rhaegar Targaryen ve eşi Elia Martell'in boşamasından söz etmektedir. Yani bu durumda Rhaegar ve Lyanna'nın evliliği geçerli oluyor. Hemen ardından da Robert, Kral Aerys'e karşı isyan başlatıyor. Game of Thrones'un gerçek savaşlardan ve tarihi olaylardan ilham aldığı sıkça görülür, bu olayda da Truva savaşının izlerini bulmak pek mümkün.
Önemli detaylardan biri hâli hazırda Elia Martell ile evli olan Rhaegar'ın Lyanna'ya nasıl aşık olduğu.
Westeros'ta daha insanlardan eser yokken, sadece Ormanın Çocukları vardı. Kendilerini altıncı sezonda Bran'e yardım ederken görmüştük hatırlarsanız. Ormanın Çocukları, ormanın yüzsüz tanrılarına taparlardı. Büvet ağaçlarındaki yüzlerin, onların yüzü olduğu ve her şeyi izledikleri söylenir ancak dizi zamanında buna inanan sayısı oldukça azdır. Duvar'ın kuruluşundan 4000 yıl önce Dorne tarafından Westeros'a İlk İnsanlar adım attı ve Ormanın Çocukları ile savaş başladı. Savaş yüzyıllarca sürdü. Harrenhal'ın batısında yer alan Tanrı'nın Gözü'nün tam ortasındaki küçük bir adada iki taraf bir araya gelerek anlaşma imzaladılar. Anlaşmaya göre ormanın derinlikleri sonsuza kadar Ormanın Çocukları'na ait olacakken geriye kalan dağ, bayır, çayır vs. her yer bir daha hiçbir büvet ağacına zarar verilmemesi şartıyla İnsanlar'a ait olacaktı. Çocuklar, adadaki bütün büvet ağaçlarına birer yüz kazıyarak anlaşmayı mühürledi ve o adaya Yüzler Adası dendi.
Bu kadar detaya girdim çünkü Yüzler Adası teori açısından önemli. Yedi gün süren turnuvada Rhaegar Targaryen'ın zırhını kuşanması beklenmiyordu ancak turnuvaya katıldı ve finalde Sör Barristan Selmy'i mağlup etti. Sör Barristan o sıralar Westeros'un en iyi mızrak kullanan şövalyesi olarak biliniyordu. Bizim izlediğimiz dizide yaşanan her şey, bu turnuvada olanlar yüzünden.
Turnuva zamanında Kral Aerys iyice kafayı sıyırmış, etrafındaki herkesten şüphe duyar hâlde. Danışmanları ise ikiye bölünmüş, birbiriyle kapışıyor, Kral'ın aklını iyice salataya çeviriyorlardı. Bu yüzden komploları engellemek adına Kral Aerys de bizzat turnuvaya teşrif etmeye karar verdi. Bir süredir taht odası ve yatak odası dışına çıkmayan Kral, Harrenhal'a gitti...
Turnuva devam ederken Yüzler Adası'ndan zırhında gülen büvet ağacı olan bir şövalye çıkageldi ve rakiplerini tek tek elemeye başladı. Kral durumdan iyice şüphelenmiş, adamlarına bu gizemli şövalyeyi yenmesini emrediyor, çünkü kaskın altında kim olduğunu öğrenmek istiyordu. Yenilmeden bunu öğrenemezdi. Şövalye yenilmedi ancak turnuvaya da devam etmedi. Kral'ın emriyle Rhaegar, bu şövalyenin kimliğini bulma amacıyla peşine düştü ancak bulabildiği tek şey bir ağacın altına bırakılmış zırhı oldu. Söylenene göre Rhaegar, zırhın altında Lyanna'nın olduğunu öğrenmiş, ancak babasına yalan söylemişti. Lyanna Stark çok güzel bir kadın olarak bilinmiyordu, Kıştepesi Lordu'nun kızı olduğu için önemli bir stratejik rolü vardı. Onunla evlenen kişi Kuzey'i de eline alabilirdi. Kimileri Rhaegar'ın planının stratejik olduğunu düşünse de kimileri Lyanna'nın askeri yeteneklerine hayran kaldığını, bu yüzden Aşk ve Güzellik Kraliçesi olarak herkesin önünde onu seçtiğini söyler.
Peki kimdi o şövalye? George R. R. Martin daha açıklamadı. Kimse bilmiyor. Bu teoride, o şövalye Üç Gözlü Kuzgundu. Amaç ise Rhaegar'ın o şövalyenin Lyanna'nın olduğunu sanması ve ona aşık olarak Jon Snow'un Azor Ahai olarak dünyaya gelmesi ve karanlığa karşı olan savaşta liderlik etmesinin sağlanmasıydı. Azor Ahai'den yukarıda da bahsetmiştim. Ateş ve Buz'dan oluşan savaşçı. Yani Targaryen ve Stark soylarının ortak meyvesi. Jon Snow biliyoruz yoruldun reis ama dayan az kaldı.
Küçük bi' not: Başka bir teoride Rhaegar Targaryen'ın Azor Ahai olduğu, Jon Snow'un ise Lightbringer yani Azor Ahai'nin kılıcı olduğu söylenir.
5- Night King, aslında Brandon Stark.
Bu teorinin kökeni Üç Gözlü Kuzgun'un Bran'e, ''Bir daha yürümeyeceksin, ama uçacaksın.'' sözlerine dayanıyor. Çoğunluğa göre bu cümlenin en mantıklı açıklaması Bran'in Daenerys'in ejderhalarından birini kontrol edeceği yönünde. Ama bazılarına göre de cümlede geçen ''uçacaksın'' kelimesi ejderha olarak değil, zamanın içinde uçacaksın anlamında. Yani Bran'in geçmişe gidebilme yeteneği. Üç Gözlü Kuzgun da geçmişe gidebiliyordu ancak geçmişteyken etrafındaki canlıları kontrol edemiyordu. Bu yeteneğe sahip tek kişi Bran. O yüzden bu kadar özel bir karakter.
Örnek olarak Hodor'un zihnine girmesi, Jon Snow'un doğumundan önce babası Ned Stark tarafından farkedilmesi ve Night King tarafından kolunun tutulması var. Bran bunlar olduktan sonra anlıyor ki geçmişe gittiğinde yaptığı şeylerle günümüzü etkileyebilir, yani tarihi baştan yazabilir. Böylece Night King'i durdurmaya karar veriyor.
İlk denemesinde Aerys Targaryen, yani Çılgın Kral'a giderek ''Hepsini yakın'' kelimelerini kulağına fısıldayarak Aerys'in Kralın Şehri'nin altında çılgın ateşi depolamasını sağlıyor ancak Aerys bu fısıldamalar karşısında akıl sağlını yitiriyor ve kontrol edilemeyecek duruma geliyor. Çılgın Kral da böylece doğmuş oluyor, Bran yüzünden. Bran'in bunu denemesinin sebebi ise Night King ve ordusu Duvar'ı geçtikten sonra illa ki Kralın Şehri'ne gelecek olması. Dizinin geleceğinde yani. Şehre olan saldırıda çılgın ateş kullanılacak ve ölüler ordusu mağlup edilecek. 7. sezon 6. bölümle sadece Night King'in ölmesi bütün ordunun yok edilmesini sağladığı onaylanmıştı. Ancak Aerys'in sıyırmasıyla bu plan suya düşüyor.
İkinci deneme. Westeros ölüler tehlikesiyle ilk kez karşı karşıya değil. İlk İnsanların zamanında da ölüler ile bir savaş verilmiş ve galip gelmişlerdi. Nasıl kazandıklarını öğrenmek için çok çok daha geçmişe gidiyor ve yine başarısız oluyor. AMA bu sefer eli boş değil, Mimar Brandon'ı yaratarak dönüyor. Hem Duvar'ın hem de Kıştepesi'nin kurucusu. Kendi doğumunu garantiye alıyor böylece.
Üçüncü deneme ise Night King'in yaratılış zamanı sırasında. Dizide Ormanın Çocukları tarafından Night King'in yaratılışını izlemiştik. Tekrar bakmak isteyen olursa 6. sezon 5. bölümde bulabilir. Bran nasıl yaratıldığını öğrenmek amacıyla oraya kadar gitmişti. Her şeyi daha başlamadan durdurmak isteyerek o kişinin zihnine giriyor ve muhtemelen Ormanın Çocuklarını öldürerek ya da başka bir şekilde her şeyi bitirmek planı arasında. Yine başarısız oluyor. Tekrar günümüze gelmek isterken geçmişin çok derinlerine geldiğini ve kendisini fazla kaptırdığını farkediyor. Hatırlarsanız Brynden ve Jojen bunun olabileceği konusunda Bran'i uyarmıştı. Böylece Bran, istemeden Night King oluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder